Van gölü çevresindeki yerleşmeler günümüzden 6000 yıl öncesine kadar ulaşmaktadır. Fakat Van şehrinin MÖ 16. yüzyılda Hurriler tarafından kurulduğu sanılmaktadır. MÖ 9. yüzyılda bölgeye Urartular egemenliğini kuruyor. 9. yüzyıldan  başlayıp 6. yüzyıla kadar gelen bu dönem şehrin en parlak dönemini yaşamasını sağlamıştır. Urartu döneminde şehrin adı Tuşpa ve Turuşpa idi. Şehri genişleten “Van” adlı bir kürt beyinin adı sonraları şehre verilmiştir. MÖ 830-694 yılları arasında Urartu devletinin başkentliğini yapmıştır. Sırasıyla Med, Pers, Roma, Arap, Ermeni, Bizans, Selçuklu, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Safevi dönemlerinden sonra 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından alınan Van şehri kesin olarak Osmanlı İmparatorluğuna Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1548 yılında katılmıştır. İlk Van Beylerbeyi Çerkez Hasan Paşa dır. Osmanlı döneminde eyalet merkeziydi. Şehir 1895 yılında bir ermeni baskınına uğramıştır. 20 Mayıs 1915-2 Nisan 1918 tarihlerinde birinci Dünya Savaşı esnasında Rusların ve Ermenilerin elindeyken şehir yıkılmıştır. Yıkılan şehir Van kalesinin güneyindeyken birinci Dünya savaşından sonra bu günkü yerine taşınmıştır. 1923 yılında il olan Van 1933-36 yılları arası ilçe olmuştur. Şehir 1971 yılında demir yolu ile İran a bağlanmıştır. 

Van’ın Tarihi Yerleri 

1- Van Kalesi :

Van gölünün 2 km doğusunda gölden 80m yüksekliğindeki yalçın kalker kayalıklı bir tepe üzerine batı-doğu uzantısında kurulmuş Tuspas adlı bir Urartu eseridir. MÖ 855 yılında Urartu kralı 1. Sarduri tarafından yaptırılmıştır. Kale bir Asur saldırısında yakılıp yıkılmıştır. Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı dönemlerinde çok sayıda onarım ve eklemeler görmüştür. 1889 yılında burada yapılan arkeolojik kazılarda Layard tarafından ilk ve orta çağa ait eserler bulunmuştur. Van kalesine ait altın kakmalı iki kalkan bugün İngiltere de British Museum da sergilenmektedir. 

Kale 120x1800m boyutunda uzanmaktadır. Kaleye güney yamacındaki bin basamaklı bir merdivenle çıkılır. Bu merdivenin Selçuklu Sultanı Kılıçarslan yaptırmıştır. 1. Sarduri nin yaptırdığı Madır burcu 28×51 boyutunda 4. 5m yüksekliğindedir. Harç kullanılmadan yapılmış ve büyük bir kalker blok taş halindedir. Bu burcun güney yüzündeki Urartu çivi yazısı ile Asur dilinde yazılmış olan yazıtta 1. Sarduri nin ağzından bu burcun 35 ton ağırlığındaki taş blokların Alnium (Malazgirt) şehrinden getirilerek yaptırıldığı anlatılmaktadır. 

2- Dilkaya Höyüğü

3- Van Kalesi Höyüğü

4- Aşağı Anzaf

5- Yeşilalıç

6- Körzüt Kalesi

7- Meherkapı

8- Ayanıs Kalesi

9- Akdamar Kilisesi

10- Çarpanak Kilisesi

11- Celme Hatun Kümbeti

12- Gevaş Türk Mezarlığı

13- Hoşap Kalesi

14- Ahlat Mezarları

URARTULAR

Bilindiği üzere MÖ 9 yüzyılın ortalarında Van (Tuşpa) merkez olmak üzere bir devlet kurmuş ve kısa zamanda sınırlarını batıda Malatya ya güneyde Toroslar ve Asur ülkesine, kuzeyde Çıldır ve Sevan göllerine, doğuda da Urmiye gölüne kadar genişletmişlerdir. Bu krallık özellikle şehircilik ve madencilik alanında ortaya koydukları muhteşem eserler ile, aynı bölgede daha sonra yaşayan diğer toplumları da bu tarihe sahip çıkmaya özendirmiştir. Nitekim Ermeniler uzun yıllar kendilerini Urartuların devamı olarak göstermişlerdir. Oysa çivi yazısı çözülünce Urartuların Ermeniler gibi Hint-Avrupa kökenli değil Azianik olarak tanımlanan ve Kafkaslarda ki Çeçen ve İnguş topluluklarının konuştukları dile benzeyen eklemeli bir dil konuştukları ortaya çıkmıştır. 

Ayrıca taş işçiliğinde çok iyi olan Urartular çok sayıda su kemerleri ve kanalizasyon sistemleri inşa etmişlerdir. Savaşçı bir topluluktur.