Priene Tarihi

Priene Miletos Körfez Menderes Nehri
Priene Miletos birer Liman kentiymiş

Priene Antik Kenti nerede?

Priene Antik Kenti ne zaman kurulmuştur? Türkiye’de Grek Tiyatrosu Örneği nerede vardır?

Priene Antik Kenti

Priene, Roma çağındaki pek az değişimler dışında Helenistik niteliği korunagelmiş bir kent olması bakımından önem taşır.Eski Mykale dağının (Bugün samsun dağı) güney yamacında İ.Ö. 350 yıllarında yeniden kurulan Priene’de Hippodamus planı örnek bir biçimde uygulanmıştır. Bu planda, pusula yönlerine uygun uzanan yatay ve dikey caddelerin kesişmesiyle ortaya çıkan parsellerde, büyüklüğüne göre bazen birkaç parseli kaplayan yapılar Helenistik dönemden daha sonraki dönemlerde de inşa edilmiştir.

Priene yamaçta kurulduğundan dikey yollar bazı yerlerde merdivenlidir. Yatay ana caddeler sonradan arkeologlarca adlandırılmıştır.

Tiyatro Caddesi, tiyatronun güneyinde uzanır. Tapınağa giden yol Athena Caddesi, agoraya ulaşan yol başlangıcına göre Batı Kapısı Caddesi ve agoranın güneyinden geçen yol doğuda kentin dışındaki kaynaktan ötürü Kaynak Kapısı Caddesi adlarını  almıştır.Priene’de yaşayanlar da caddeleri benzer adlarla tanımlıyor olmalıydılar.

Priene Agorası

İlk kurulduğu zaman iki parsel yer kaplayan ve üç yanı arkasında dükkanların sıralandığı, sütunlu galerilerle çevrili bir meydandır. Priene agorası kentin merkezinde yer alır.Kuzey yanı açık olup burada ana cadde uzanır. Helenistik çağ boyunca agora değişimlere uğrar.Doğu yanda Zeus için bir kutsal alan eklenir, ancak Priene agorasına buraya girilemez.Mimari parçalardan tapınağın ve galerilerin İ.Ö. 3.yüzyıl boyunca inşa edildiği anlaşılmıştır. Daha sonra bir bölümü üzerinde Bizans kalesi inşa edilmiştir.Caddenin kuzey yanına İ.Ö. 2.yüzyılda yeniden 15 dükkanın açıldığı bir galeri inşa edilmiştir. Hiera Stoa adı ile tanımlanan 116 m. uzunluğundaki yapıya 6 basamaklı bir merdivenle çıkılır.Boydan boya uzanan gezi yerinin arkasında iki nefli galeri yer alır.Dışta 49 sütunu Dor düzenindeki saçaklığı, içte 29 İon başlıklı sütun çatıyı taşıyordu.Kısa yan duvarların iç yüzeyinde, üst üste kazınmış ve İ.Ö. 130 – 50 yılları arasına tarihlenen birçok yazıt bulunmuştur.Kentin bir arşivi olarak değerlenen bu yazıtlar, küçük bir kentin yaşantısını günümüze ulaştırmışlardır.

Priene Agorası meydanına Batı Kapısı caddesinden, bir kemerle belirlenmiş kapıdan girilir. Cadde, Agora içinde meydanla bütünleşir. Meydanda tüccar ve hırsızların koruyucu tanrısı Hermes’e adanmış sunak ve üzerinde heykellerin durduğu kaideler vardır.

Priene Agorasınıdan ilerlerken Priene Hamamına varılır.
Priene Buleuterion

Priene Stoasının arkasında kentin iki önemli yapısının kalıntıları durmaktadır. Birincisi, meclisin toplandığı Buleuterion, dış duvarlar ile dörtgen planda içerde ise tiyatro benzeri oturma yerleri ile günümüze ulaşmıştır. Üç yanda basamaklarla yükselen 640 oturma yeri sayılabilen yapının güney duvarında iki kapı açıklığı ve ortada kemerli dörtgen bir niş yer alır. Yapının içinde dört yanı çanaklarla bezenmiş ve her birinde bir tanrı büstü kabartması işlenmiş mermer bir sunak bulunmuştur.Bu tanrılar Asklepios ve Apollon, Hermes ve Herakles’dir. Toplantı binasının yanında önemli devlet memurlarının kabul ve konuk edildiği Prytaneion vardır.

Priene Athena Tapınağı

Priene Athena Tapınağı

Kentin kutsal ateşi de bu yapıda saklanırdı. Yerleşmenin tapınakları çeşitli alanlara dağılmıştır. Athena Tapınağı, mimar Pytheos’un Klasik İon Düzeni kurallarını başarıyla uyguladığı yapı, kentin görünümünde egemendi.

Batı kapısı yakınındaki Kybele Kutsal Alanı’nda tapınak yoktur.İ.Ö. 3.yüzyılın ortalarında 3. Ptolemaios Evergetes’in İonia’da egemen olduğu sırada Mısır tanrıları için kurulan kutsal alanda da tapınak yoktur, fakat İsis, Serapis ve Anubis’e adanmış bir sunak yapılmıştır.

“Demeter ve Kore Kutsal Alanı” ise büyük önem taşır. Akropolis’e yakın bu alan, kent planında bir parseli kaplar. Tapınak iki Dor sütunu arkasında enlemesine uzanan bir odadan oluşmuştur.

Halk yararına kurulmuş yapıların en önemlilerinden sayılan Gymnasionlarda gençlerin beden ve ruh sağlığını geliştiren eğitim yapılırdı.Priene’de iki Gymnasion vardır. Helenistik dönem başına tarihlenen “Yukarı Gymnasion” daha sonra Roma çağında hamam dönüşmüştür. ”Aşağı Gymnasion” ise kentin güneyinde sur duvarı ile birlikte planlanmıştır. Dor düzeni sütunlarla çevrilmiş dörtgen bir alan Palestra’yı oluşturur. Batıda küçük kapılarla sınıflara girilir. Kuzey galeri arkasında ise duvar yerine ikinci bir sütun dizisi yerleştirilmiş ve arkasında 5 oda sıralanmıştır.Bu sütunlu cephesi ile beliren orta salon, Vitruvius’un efebeion adı ile tanımladığı yer olmalıydı, burada gençler ruhsal eğitim görürlerdi.Odanın duvarları baba adları ile birlikte kendi adlarını yazmış çocuk yazıtları ile doludur. Lutron adı verilen yıkanma odası da günümüze ulaşmıştır. Duvarlarda profilli mermer bir silme üzerindeki aslan başı çeşmelerden akan sular alttaki mermer kurnalarda toplanıyordu, ayrıca ayak yıkamak için yerde iki uzun mermer kurna görülmektedir.

Priene’de caddeler örgüsüne eğimli yerleşen tek yapı Stadion’dur. Yaklaşık 200 m. uzunluktaki yapıya palestra galerisinin kuzeydoğu köşesindeki kapıdan girilir.Çeşitli yarışmaların yapıldığı alanda koşular için batıda başlama yeri işaretlenmiştir. Roma çağında biraz daha arkada Korinth düzeninde başlangıç yeri yenilenmiştir.

Priene tiyatrosu
Priene Tiyatrosu – Grek tiyatrosuna iyi bir örnektir

Yazıtlardan öğrenildiğine göre, tragedya, komedi ve pantomim oyunlarının oynandığı, flüt yarışmalarının yapıldığı tiyatro, kent yaşantısında önemli yer tutan bir yapıdır.Priene tiyatrosunda seyircilerin oturduğu Cavea (kavea) ya da Theatron 6 merdiven ile 5 bölüme ayrılır. Ortadaki yuvarlak alan Orkestra’nın kenarına, oturma sıralarının önünde 5 tane koltuk mermer koltuk yerleştirilmiş ve Dionysos’a adanmış bir sunak konmuştur. Sahne binası  skene ve onu biraz aşan Proskenion’dan oluşur. Proskenion’un kare payecikleri günümüze ulaşmıştır. Ön yüzünde Dor düzeninde yarım sütunlar sıralanmıştı. Üç beş ve yedinci aralarda kapılar vardır. Diğerlerinde ise değiştirilebilen tahta levhalar, Pinakes yerleştirilirdi.Sahne yapısını bezeyen Triglif frizindeki birçok boya kalıntısı tiyatronun ilk inşasındaki renkli görünümünü kanıtlayan belgelerdir. Kırmızı ve mavi ile sütun gövdeleri, başlıklar, Arkhitrav, Metoplar ve Geison  boyanmıştı. Dikeylerde mavi, yataylarda kırmızı kullanılmıştır.Priene tiyatrosunun inşası yüzyıllar boyunca sürmüştür.Kentin kuruluşundan hemen sonra oturma sıraları, 3.yüzyıl boyunca sahne yapısı, daha sonra Proskenion inşa edilmiştir. Orkestra’da dizili mermer koltuklar İ.Ö. 2000 yıllarına aittir. Başlangıçta bütün oyunlar orkestrada oynanırdı. Büyük değişiklik İ.Ö. 2. yüzyılın ortalarında oyunun Proskenion’un damı üzerinde oynanmaya başlamasıyla oluşmuştur ki, günümüzün sahne anlayışına kadar uzanmaktadır.Roma çağında İ.S. 2.yüzyılda Skene tümü ile değiştirilmiş ve sahnenin arka duvarında iki katlı cephe mimarisi inşa edilmiştir.

Yerleşmeyi kulelerle kuvvetlendirilmiş bir duvar çevreler, dikdörtgen taşlardan örülmüş bu duvarlar Helenistik dönem işçiliğinin önemli örnekleri arasında sayılırlar.