Mozaik Nedir?

bizans mozaikleri ve freskleri, mozaik ve fresk nedir, mozaik tarihi, antik çağ mozaik yapım teknikleri, mozaik teknikleri, fresko tekniği nedir, bizans mozaik sanatı, mozaiğin tarihi, Fresko nedir?
Mozaik Nasıl yapılır? Mozaik Teknikleri nelerdir?
Mozaik nedir? sorusunun en iyi cevabı, çeşitli renklerdeki cam, taş, seramik, mermer, çini ya da pişmiş toprak parçalarının alçıdan bir zemine yan yana yapıştırılmasıyla yapılan yer, duvar ya da tavan süsü.
Mozaik Protohistorya çağından itibaren gözükmeye başlamıştır. Mezopotamya’da bir uruk tapınağında, başları renkli kıl çivilerin duvarlara yarı gömülmüş sütunlarda meydana getirdiği siyah, beyaz ve kırmızı geometrik desenler ilk mozaiklerdendir. Yunan mozaiği M. Ö. 4. y. yıldan itibaren ortaya çıkar. Bu mozaik orta kısmı çeşitli renklerdeki yassı çakıllarla yapılmış bir yer mozaiğidir. Helenistik dönemin en güzel örnekleri İskender’in Pella’daki sarayında bulunur. Delos evlerinde de güzel örnekler vardır. Mozaik Roma’ya M. Ö. 2. y. yılda Iskenderiyeli sanatçılar tarafından getirilmiştir. M. Ö. 1. y. yılda İtalya’da çok kullanılmaya başlanan mozaik, Augustus’tan sonra Roma İmparatorluğu’nda yaygın hale gelmiş ve mozaiğin niteliği de değişmiştir. Egzotik ve lüks bir sanattan, milli ve faydacı bir sanata dönüşmüştür. Roma İmparatorluğunun son yüzyılda doğan ve özellikle bahçelerdeki suni mağaralarda yapılan duvar mozaiklerinden çok az kalıntı ele geçmiştir. yer mozaikleri, duvar mozaiklerinden daha çok yargındı. Önceleri “opus signinum’’ adı verilen ve kireç ile dövülmüş tuğladan meydana gelen harç içine serpiştirilmiş çakıl veya mermer yahut taş parçaları kullanıldı. Bu mozaiklerde desenin temel unsurunu düz çizgiler meydana getiriyordu. Sonraları ise bütün yüzler küp biçiminde yontulmuş mermerle kaplanmaya başlandı. Renkler başlangıçta basitti; beyaz zemin üzerindeki siyah renge kırmızı, yeşil ve sarı da eklendi. Geometrik şekillerden sonra eşyaların, hayvanların ve insanların resimleri yapılmaya başlandı. Asya’da ve Afrika’da kurulan çeşitli mozaik okullarında mitolojiden manzaralara kadar çeşitli konuları işleyen mozaikler yapıldı. Çağdaş hayattan alınma konulara da rastlanmaktadır. (Sicilya’daki Plaza Armenia’daki araba yarışlarını gösteren mozaikler gibi)
Mozaiğin Tarihi
Bizans’ta Mozaik tekniği
Bizans’ta Mozaik tekniği ve Tarihi, mermer kaplamayı tamamlayan doğal bir öge durumuna geldi. Düz bir zemin üzerinde yer alan parlak renkli figürler ve sahneler kabartma duygusunu uyandırır. 6. y. yılda bu sanatın başyapıtları İtalya’da Ravenna’daki S. Apollinare Nuovo Kilisesi ve S. Vitale Bazilikasında, İstanbul’da Ayasofya müzesi ve Kariye müzesinde bulunur. İslam ülkelerinde mozaik çok uygulanan bir sanat dalı değildir, amma İslam’ın ilk dönemlerinde, Arapların Bizans’la ilişki içinde bulunmalarının bir sonucu olarak Şam’daki Emeviye Cami’si, Kudüs’deki Kubbetü’s-Sahra gibi büyük ve önemli yapılarda Bizans sanatçılarına mozaik duvar bezemeleri yaptırıldı.
Orta Çağ’da Mozaik
Ortaçağda mozaik yerine yer döşemesi ve duvar resmi tercih edilmekle beraber, Venedik, Roma ve Sicilya’da mozaik yapımına devam edildi. Andrea Taffi, San Marco Bazilikası’nın dekorasyonunda kendisini göstermiş ve Papa San Pietro’nun kubbelerinin kaplanması için Andrea Taffi okuluna mensup sanatçıları Roma’ya çağırmıştır. Rönesans mozaikçileri, resimlerin kopyalarını yapmakla yetinmişlerdir. Bazıları da Ghirlandoio gibi ressamdır. Daha sonra mozaik sanatında gerileme devri başlamıştır. Bununla beraber 20. y. yılın başında mozaik sanatı kısa bir süre için yenileme çağına girmiştir. Anatole de Bavdot’un Paris’te Montmartre’daki St. Jean L’evangéliste Kilisesi’nde yaptığı gibi, yenilik taraftarı mimarlar, betonun katı görüntüsünü mozaik yardımı ile yumuşatmışlardır.
Türkiye’deki mozaikler, Roma ve Bizans döneminden kalmadır. Roma döneminden kalma mozaikler, daha çok Antakya yöresindedir. Bunların ele geçenleri Antakya müzesinde toplandı. Bunun dışında Güney Anadolu ve Ege bölgelerinde zaman zaman Roma dönemi mozaikleri ele geçirildi. Roma mozaikleri renkli taşlardan yapılır, insan ve hayvan figürleri konu edilen bu mozaiklerde üslup daha tabii ve süsten uzaktır. Bizans mozaiklerinin en güzel örnekleri İstanbul’da Ayasofya, Kariye ve Fethiye Camilerindedir.
Fresk Nedir?
Fresk Tarihi
Fresk nedir? Yeni uygulanmış ıslak sıvanın üzerine kalıcı boyalarla resmi yapma yöntemidir. İtalyanca’daki Fresko sözcüğünden türemiştir. Çeşitli Fresk uygulamaları varsa da, hepsindeki ilke, bu iş için duvara sürülen ince sıva kurumadan resmi bitirmektir. Ezilip toz haline getirildikten sonra suyla karıştırılan boyalarla ıslak sıva üzerine yapılan resim, sıva ile birlikte kuruyarak duvarın kalıcı bir parçası olur. Sıva kuruduktan sonra düzeltme ve renk değiştirme olanaksızdır. Kireç suyunda eritilmiş boyalar, sıvanın bütün katlarına işlendiğinden, Fresk türündeki resimler, diğer duvar resimlerinden çok dayanıklıdır ve renkler canlılığını korur.
Tarih öncesinden beri uygulana gelen Fresk, 16. y. yılda Buon Fresko yöntemi ile en üstün noktasına ulaşmıştır. Cennini’nin (1437) ustanın el kitabı bu tekniği ayrıntılarıyla anlatan ilk yazılı kaynaktır. Çatalhöyük ve Hacılar’da yapılan kazılarda en eski Fresk örnekleri bulundu. Mezopotomya uygarlıklarına ait saray ve evlerde bulunan çok sayıda Freskler bu sanatın geçmişi üzerinde önemli bilgiler verdi. Girit uygarlıklarında Fresk tekniğinin çok gelişmiş olduğunu, ele geçen Fresklerden anlıyoruz. Fresk sanatının en gelişmiş örneklerinden olan Girit-Miken Freskleri, daha çok spor gösterileri yapan kadın ve erkek atletleri betimler. Yunanistan’da yapılan Freskler de Girit etkisi taşırlar.
Fresklerin en çok yayıldığı dönem Roma dönemi oldu. İtalya, Yunanistan ve Anadolu’da Romalılardan kalan pek çok Fresk örneği vardır. Giotto, Paolo, Uccello, Massacio gibi İtalyan sanatçılar yalnızca Fresk tekniği ile resim yaptılar. Dönemin dini ve resmi binalarını süsleyen bu Freskler resim sanatının ilk önemli eserleridir.
Fresk kullanım alanının azalmasıyla eski önemini giderek yitirdi. 20. y. yılda duvar resmi yeniden önem kazandı, özellikle de Meksika’da özgün ve çağdaş bir anlatıma ulaştı. Fresk ressamlığı, ehliyetli hocaların yokluğu yüzünden akademilerin pek azında öğretilmektedir.