Kapadokya’da yer altı şehirleri

Kapadokya’da ilginç yerler? Hititler Kapadokya’ya yerleşmişler miydi?
Kapadokya yer altı şehirleri ne zaman yapılmıştır? Yer altı şehire nedir? Kapadokya yer altı kentleri neden kurulmuştur? Kaymaklı yer altı şehri nerede? Derinkuyu yer altış şehri nerede? Özkonak yer altış şehri nerede? İlk Hristiyanlar nerede saklanmıştır?
KAPADOKYA YER ALTI KENTLERİ
Kapadokya’nın karakteristiklerinden olan bu yer altı şehirleri önemli kültürel zenginlikleri, yumuşak tüf tabakanın oyulması yoluyla oluşturulmuştur.
Tarihi boyunca sık sık saldırılara maruz kalan bölgedeki bu kentler, tehlike anında geçici sığınaklar olarak kullanılmak üzere inşa edilmiştir. Bu kentlerin civardaki her evle gizli bağlantıları mevcuttur. İnsanlar, güvenliği artırmak amacıyla kayaların altındaki evlerine geçilmesi zor koridorlar, küçük odalar, çeşitli tuzaklar inşa etmişler, tehlike geçinceye kadar temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla oturma birimleri, erzak depoları gibi mekanlar oluşturmuşlardır. Uzun süreli olağanüstü durumlar için sonraları kiliseler, şıra haneler, öğütme taşları, havalandırma delikleri, haberleşme sistemi hatta mezarlık alanları gibi birimler de ekleyerek gerçek anlamda birer yerleşim merkezi kurmuşlardır.
Kapadokya’da yaklaşık 200 adet yer altı kenti bulunmaktadır. Xenephon’un “Anabasis” adlı kitabına göre yer altı kentleri en eski M.Ö. 4.yy.da Hellenler’e dayandırılmaktadır. Ancak Hitit İmparatorluğu ve Geç Hitit dönemine ait kalıtların çokluğu, bölgede Hitit etkisinin kaçınılmazlığının kanıtıdır. Hitit kentlerindeki savunma sisteminin “potern” adlı yer altı geçitlerinden oluştuğu bilindiğinden, Kapadokya’daki yer altı kentlerinin oluşumunda en çok Hitit katkısı olduğu varsayılmaktadır. Bu geçitlere ait herhangi bir arkeolojik buluntunun ortaya çıkarılamamış olmasının sebebi büyük olasılıkla askeri amaçlı inşa edilmiş olmalarıdır. Bugünkü bulguların tamamı 5-10.yy. arası Bizans dönemine aittir. Yer altı kentleri bu dönemde dini ve sığınma amaçlı kullanılmıştır. Aziz Basil’in çevresinde birleşerek dünyevi olayları yadsıyarak yaşama görüşünü benimseyen Hıristiyan münzeviler, Kapadokya’da manastır sisteminin gelişmesini sağlamışlardır. İnsan yapımı ya da doğal mağaralarda ibadetlerini sürdürmüşlerdir. 7. ve 8.yy.da Arap saldırıları karşısında gizlenmek için yeraltında sığınaklar kazmışlardır. Bu sığınaklar zamanla yer altı kentlerine dönüşmüştür. İkonoklastik dönemde bu yasağı delmek isteyen Anadolu hristiyanları, ilk dönem kaya kiliselerindeki insan figürleri dışında özenli haç biçimleriyle süsler ve daha sonraları Kutsal Kitap’tan sahneler resmetmişlerdir.
Bölgedeki kervansarayların bu yer altı kentlerine yakınlığı, Selçuklular’ın da bu kentlerden askeri amaçlı yararlanmış olduğuna dair ipuçları verir. Kapadokya yer altı şehirleri kentlerinin başlıcalar Kaymaklı, Derinkuyu, Mazı, Özkonak, Kurugöl, Tatlarin, Özlüce ve Gökçetoprak’tır.
Kaymaklı Yeraltı Kenti
Niğde-Nevşehir karayolu üzerinde, Nevşehir’e 19 km. uzaklıktadır. Bugünkü Kaymaklı kasabasında bulunan Kaymaklı Kalesi’nin altında bulunmaktadır. Yer altı kenti 1964’te ilk kez ziyarete açılmıştır.
Kaymaklı köyündeki bugünkü yerleşim, yer altı kentinin tünelleri etrafındadır. Halk bu tünellerden geçerek yeraltındaki mekanları kiler, depo vb. amaçlı kullanmaktadır. Kentin henüz dört katı ortaya çıkarılmıştır. Mekanlar daha çok havalandırma delikleri etrafında planlanmıştır. Depoların olduğu kısımda bulunan çok çukurlu granit taşının, bakır cevherini ergitme amacıyla kullanıldığı anlaşılmıştır.
Derinkuyu Yeraltı Kenti
Niğde-Nevşehir karayolu üzerinde, Nevşehir’e 29 km. uzaklıktadır. Derinliği 85m.civarındadır. İçerdiği birimler açısından tam anlamıyla bir yerleşim birimi özelliğindedir. Temel birimlerin yanı sıra ikinci katta bir misyonerler okulu bulunmaktadır. Çalışma odaları da bulunan okulun tavanı beşik tonoz ile örtülüdür. Dördüncü kattan sonra dik bir merdivenle aşağı inilerek haç planlı kiliseye ulaşılır.
55 m. derinlikteki havalandırma bacası aynı zamanda su kuyusu olarak da kullanılmıştır. Alt kata kadar uzanan pek çok kuyu bulunmaktadır. Bazı kuyuların ağızları istila anında zehirlenmeyi önlemek amacıyla yeryüzüyle bağlantılı değildir. Derinkuyu 1965’te ziyarete açılmıştır ve henüz kentin %10’u gezilebilmektedir.
Özkonak Yeraltı Kenti
Avanos’a 14 km. uzaklıkta, İdiş Dağı’nın kuzey yamaçlarındaki tüf tabakalarının bulunduğu yere inşa edilmiştir. Birbirlerine tünellerle bağlanan geniş galeriler şeklinde planlanmıştır. Kaymaklı ve Derinkuyu’dan farklı olarak Özkonak Yer altı Kenti’nde katlar arası haberleşmeyi sağlayan dar, uzun delikler bulunmaktadır. Odaların girişlerinin kapatılması halinde havalandırma da bu 5 cm. çapındaki delikler yoluyla sağlanmıştır. Savunma amaçlı kullanılan, bazı geçitleri gerektiğinde kapatabilmek için yerleştirilmiş sürgü taşının arkasında diğer yer altı kentlerinden farklı olarak kızgın yağ dökmek için tünel üzerine delikler oyulmuştur.