
İzmit’in kuruluş tarihi
İzmit tarihi, Marmara denizinin bir uzantısı olan ve aynı adla anılan körfezin bitiminde kurulmuş olan bir ilimizdir. Coğrafi koşulların sağladığı olanaklardan dolayı tarih boyunca önemli yerleşim ve ticaret merkezi olmuştur. Çevresindeki orman alanlarının genişliğinden dolayı İzmit’in kuruluş tarihi M.Ö. 11. yüzyılın ikinci yarısına kadar dayanan tersanesi ile gemi yapım ve kereste ticaret merkezidir. Osmanlı döneminde de ordunun ihtiyacı olan gemilerin önemli bir bölümü İzmit tarihi tersanelerinde yapılmıştır. Ayrıca Osmanlı döneminde İstanbul’a düzenli vapur seferlerinin konulması ve 1870’lerde Haydarpaşa-İzmit arası demiryolunun açılmasıyla sanayi alanında hızla gelişmiştir. Günümüzde bile sanayi alanında çok ileridir. Yurdumuzun önde gelen pek çok sanayi kuruluşu İzmit’tedir, ve İstanbul’dan sonra ikinci sırada yer alır.
Küçük bir bölümü il sınırları içinde kalan Sapanca Gölü, geçmişte alüvyon yığılması sonucu körfezden ayrılan bir set gölüdür. Bu göl fazla sularını Çark suyu vasıtasıyla Sakarya nehrine döktüğü için bir tatlı su gölü haline gelmiştir. Halen aktif deprem üreten Kuzey Anadolu kırık fay kuşağının üzerinde olmasından, tarih boyunca defalarca önemli depremlere sahne olmuştur.
İzmit tarihi (Kocaeli) yöresinde ilk önemli yerleşim M.Ö. 1200’lere dayanır. Balkanlardan bölgeye yönelik göçler sırasında Frigler’in bir kolu olan Bebrikler’in Kocaeli yöresine yerleştikleri bilinir. Bu dönemde yöre Bebrykia adıyla anılıyordu. M.Ö. 8.yy’ın sonlarında gelen ve bir Yunan kolonisi olan Megaralılar tarafından bugünkü İzmit’in 6 km kadar güneydoğusunda Başiskele adıyla anılan bölgede bir koloni kurdular. Bu koloniye Astakos adını verdiler. Bir liman şehri olarak gelişen Astakos, M.Ö. 3. yy.ın başında Trakya kralı Lysimakhos tarafından ele geçirildi. Lysimakhos, şehri üç yıl elinde tuttuktan sonra Trakya’ya çekildi.
M.Ö. 279 yılında çevreyi ele geçiren Bithynia kralı I. Nikomedes Astakos’u da sınırları içine aldı ve bugünkü İzmit’in yerine bir şehir kurdu. Astakos olarak anılan İzmit körfezi ile Karadeniz arasında kalan bölge, zamanla doğu ve batı yönünde yeni topraklar içine alarak genişledi ve Bithynia adını aldı. Şehir kısa zamanda gelişti. Geliştirilen tersane ve liman sayesinde dönemin önemli liman şehirlerinden birisi haline geldi. İzmit’in eski adı Nikomedeia dır.
Bithynia krallarının sonuncusu olan III. Nikomedes, M.Ö. 75 yılında devleti Roma’ya bağışladı ve bir yıl sonra ölümünde de Nikomedeia, Roma’ya bağlı bir eyaletin merkezi oldu. Romalılar da Nikomedeia’nın gelişmesi ve değerli eserlerle süslenmesinde büyük çaba gösterdiler. Bu dönemde eski tersane de onarıldı ve Astakos körfezinin bitim yeri Roma savaş filosunu üstlendiği bir iç liman işlevi kazandı. Aynı dönemde önemli bir yangın da geçiren şehir, çok zarar gördü. Daha sonraki yangınların önlenmesi amacıyla şehre, bölgenin valisi olan Plinius tarafından büyük bir sarnıç yaptırıldı ve su getirildi.
M.Ö. 2. yy.’da (122 ve 186), iki önemli depremle yıkılan Nikomedeia MS. 258 yılında Gotlar, 284 yılında da Sasaniler tarafından işgal edilip yağmalandı. M.S. 3. yy.’ın sonunda Roma İmparatoru olan Diocletianus tarafından Nikomedeia, Roma İmparatorluğu’nun başkenti yapıldı. Diocletianus şehri onarttı, geliştirdi. M.S. 4. yy.’ın başlarında 100 bini aşan nüfusuyla dünyanın dördüncü büyük kentiydi. 4. ve 5. yy.’da yeniden deprem felaketlerine uğrayan Nikomedeia zaman zaman yeniden inşa edilip onarıldı. Ancak Bizans İmparatoru Justinianus zamanında esaslı bir onarım görebildi.
Giderek gelişen Konstantinopolis’in (İstanbul) gölgesinde kalarak eski önemini kaybetti, sönükleşti. 7. ve 8. yy.’da Arap saldırılarına uğradı. 11. yy.’ın sonlarında Selçuklu hanedanı 1. Sultan Süleyman Şah tarafından ele geçirildi. (1078) 1097 yılında ise birinci haçlı seferi sonucunda Haçlıların eline geçti. Nikomedeia’nın kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçişi Orhan Gazi zamanında oldu.
Araplar ve Selçuklular tarafından da İznikomid ve İznikmid adlarıyla anılan şehrin adı zamanla kısaltılarak İzmit’e dönüştü.

Yavuz Sultan Selim (1.Selim) döneminde yeniden canlandırılan İzmit tersanesinde Osmanlı donanması için gemiler yapıldı. İzmit ne parlak dönemini Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşadı. 19. yy.’da İstanbul ve İzmit arasında işleyen düzenli körfez gemi seferleri ve Ankara-Haydarpaşa demiryolunun buradan geçmesi, şehrin gelişmesinde önemli rol oynadı. 1894 yılında şiddetli bir depremle şehrin bir bölümü yıkıldı.
1. Dünya savaşından sonra 20 Kasım 1918’de İngilizler tarafından işgal edilen ve 27 Ekim 1920’de Yunanlılara bırakılan şehir, 27 Haziran 1921’de kurtarıldı. 1924’te İzmit merkez olmak üzere kurulan ile, İzmit çevresinin Osmanlı topraklarına katılmasında etkili olan Akçakoca Bey’in adından esinlenerek Kocaeli adı verildi.