Eski Çağlarda İstanbul

İstanbul Mağaraları ve ilk yerleşim yerleri

Bir çok kuruluş efsanesinin yanıda arkeolojik bulgularla da İstanbul’da ilginç yerler ve yerleşimler bulunmuştur. İstanbul Boğazı’nın her iki yakasındaki ilk yerleşim izlerinin geçmişinin bir kaç yüzbin yıl önceye indiği yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır. Küçükçekmece Gölü’nün kuzeyindeki YARIMBURGAZ MAĞARASI Kadıköy’deki FİKİRTEPE ve PENDİK’te bulunan yerleşimler bölgenin tarih öncesine ışık tutmaktadır. Yarımburgaz Mağarası Alt Paleolitik’te (600000 yılları) insanlar ve hayvanlar tarafından kullanılmıştır. Daha sonra uzun bir süre terk edilen mağara, günümüzden yaklaşık 75OO yıl önce yeniden iskana sahne olmuştur. Mağarada Neolitik ve Kalkolitik çağlara ait çok sayıda pişmiş topraktan kap kacak ele geçmiştir. Zaman zaman terkedildiği anlaşılan mağarada Hellenistik dönemde de bir iskan söz konusudur, Son olarak Bizans döneminde kullanılan mağarada bu döneme ait bir de manastır bulunmaktaydı.
Neolitik çağın en iyi temsil edildiği yerleşim birimlerinden ikisi Fikirtepe ve Pendik’te bulunmaktadır. Fikirtepe, M.Ö. 500O li yıllarda dallardan örülmüş ve çamur sıvalı kulübelerde oturan insanlarca iskan edilmişti. Tunç çağına girildiğinde giderek köy niteliğindeki yerleşim birimlerinden kentler oluşmaya başlamıştır. Bu gelişmeye en iyi örnek Troia (Truva) dır.
İstanbul Kuruluş Efsanesi

Romalı yazar Plinius, Byzantion kurulmadan önce onun yerinde Lygos adlı bir köy bulunduğunu bildirir. Byzantion, bugünkü Topkapı Sarayı ve Ayasofya’nın kapladığı alan üzerine kurulmuştu. Kent Hellenistik dönemde büyümüş, Roma çağında ise Eminönü ve Fatih ilçelerinin bulunduğu alana yayılmıştı.
İstanbul kuruluş efsanesine göre şehir ne zaman kurulmuştur?
İstanbul’un Efsanesine göre, Byzantion’u, Orta Yunanistan’daki Megara kentinden gelen kolonistler kurmuşlardır. Bir görüşe göre, Megaralıların başında kurucu olarak Byzas vardır; kentin adı da Byzas’tan gelmektedir (Byzas’ın yeri).
İstanbul Boğazının adi Bosphorus nereden gelir?

İstanbul Boğazı Bosphorus ile Byzantion’un kuruluşuna ait mitolojik öykü şöyledir:
Bir gün tanrı Zeus, İo‘yu görüp ona aşık olur. Kocası Zeus’un bir başkasına ilgi duyduğunu öğrenen Hera, kıskançlığa kapılarak İo’yu Zeus’tan ayırmanın yollarını arar. Zeus io’yu Hera’nın öfkesinden korumak için sevgilisini beyaz bir inek biçimine sokar. Fakat Hera ineğin kendisine verilmesini ister. İo’yu alır ve bin gözlü dev Argosu başına nöbetçi olarak diker. Argos ineği bir ağaca bağlayarak gece gündüz gözler, uyuduğu zaman bile gözlerinin hepsi kapanmaz ne kadarı kapanırsa o kadarı açık kalıp bakar. Ama Zeus, Hermese İo’yu kurtarmayı buyurur ve Hermes’te Argos’u Pan’ın kavalıyla büyüleyerek öldürür. Hera’da Argos’un gözlerini kendisine özgü ve çok sevdiği tavus kuşunun tüylerine yerleştirir. İo devden kurtulmuştur ancak Hera bu kez bir at sineğini musallat eder. Sinek ısırdıkça inek kılığındaki İo’nun canı yanar, Trakya’dan İstanbul Boğazına gelir, Boğazı geçerek Asya yakasında kıyıya çıkar. Bu öyküden dolayı İstanbul Boğazı’nın adı “İnek Geçidi” anlamına gelen Bosporos adını alır. İo antik çağda Altın Boynuz (Khrysokeras) olarak anılan Haliç’i geçtikten sonra bir kız çocuğu dünyaya getirir. Adını Keroessa koyar. Keroessa’nın deniz tanrısı Poseidon’dan Byzas adlı bir çocuğu olur. Byzas büyüyünce annesinin kendisini doğurduğu yerde bir kent kurar. İstanbul’un kuruluş efsanesine görede bu kentin adı kurucusu Byzas’tan dolayı Byzantion olarak adlandırılır.
İstanbul ne zaman kurulmuştur sorusuna yanıt aramak için aslında antik tarihçilere ve coğrafyacılara da bakmak gerekir.
Herodotos, Byzantion’un Kalkhedon’dan (Kadıköy) sonra kurulduğunu söylemektedir.
Delhpi Apollon Kehaneti ve Körler ülkesinin karşısı…
Amasyalı coğrafyacı Strabon göre körler ülkesinin karşısına yerleşin diye şu şekilde söylenmiştir.
… bu nedenle, Kalkhedon’un Megaralılar tarafından kurulmasından kısa bir süre sonra Byzantion’u kuran insanlar kahine danıştıklarında, Apollon onlara körlerin karşısındaki yere yerleşmelerini söyleyerek Kalkhedonluları (bu günkü Kadiköy) kör olarak adlandırmıştır. Çünkü onlar söz konusu bölgeye daha erken bir tarihte gelmelerine rağmen hatalı davranarak bütün zenginliği ile gözlerinin önünde duran bir memleket yerine daha fakir bir memleket seçmişlerdi.” demektedir.
Megaralıların kentlerini kuracakları yeri Delphi’deki Apollon Kehanet Merkezi’ne danıştıkları ve Kalkhedon’un “körler ülkesi”olarak anılması antik çağda bilinen bir öyküydü.
Sonuç olarak M.Ö. 7. yüzyılın ortalarından itibaren Byzantion’un kurulduğu söylenebilir.
İSTANBUL’UN TARİHİ GEÇMİŞİ
İstanbul’da Roma Dönemi. İstanbul’da Bizans Dönemi. Osmanlı ve Tanzimat Dönemleri hakkında daha fazla bilgi için… [Devamını Oku]