GAP Projesi nedir?
GAP nedir? Güneydoğu Anadolu Projesi amaçları? Güneydoğu Anadolu Projesi nedir? Güneydoğu Anadolu Projesi amacı? Güneydoğu Anadolu Projesi nedir kısaca?
Bölgesel kalkınma projeleri? GAP Projesi bitti mi? GAP projesi ne zaman başladı? GAP Projesi Finansmanı nerden sağlandı? GAP’ı kim yaptı? GAP’ın finans kaynakları nereden sağlandı?
GAP’ın Temel hedefi

Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkının gelir düzeyi ve hayat standardını yükselterek, bu bölge ile diğer bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam imkanlarını artırarak, sosyal istikrar, ekonomik büyüme gibi milli kalkınma hedeflerine katkıda bulunmak olan GAP, çok sektörlü, entegre ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışı ile ele alınan bir bölgesel kalkınma projesidir. Proje alanı Fırat ve Dicle havzaları ile yukarı Mezopotamya ovalarında yer alan 9 ili kapsamaktadır. (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak)
1970’lerde Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki sulama ve hidroelektrik amaçlı projeler olarak planlanan GAP, 1980’lerde çok sektörlü, sosyo-ekonomik bir bölgesel kalkınma programına dönüştürülmüştür. Kalkınma programı, sulama, hidroelektrik, enerji, tarım, kırsal ve kentsel altyapı, ormancılık, eğitim ve sağlık gibi sektörleri kapsamaktadır. Su kaynakları programı 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve 1. 7 milyon hektar alanda sulama sistemleri yapımını öngörmektedir. Toplam maliyeti 32 milyar ABD doları olan Proje’nin, Enerji santrallerinin toplam kurulu gücü 7476 MW olup yılda 27 milyar kilowatsaat enerji üretimi öngörülmektedir.
Proje, gelecek kuşaklar için kendilerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratılmasını amaçlayan sürdürülebilir insani kalkınma felsefesi üzerine kurulmuştur; kalkınmada adalet, katılımcılık, çevre korunması, istihdam, mekansal planlama ve alt yapı geliştirilmesi GAP’ın temel stratejileridir.
GAP BÖLGESİ’NİN SOSYO-EKONOMİK ÖZELLİKLERİ
YÜZÖLÇÜMÜ VE NÜFUSU
Yüzölçüm:
Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini içine alan GAP Bölgesi toplam ülke yüzölçümünün % 9. 7’sine tekabül eden 75. 358 km2’lik bir alana sahiptir.
Nüfus:
1997 Yılı Nüfus Tespiti kesin sonuçlarına göre; 62. 865. 574 kişi olan ülke toplam nüfusunun % 9. 7’sine tekabül eden GAP Bölgesi nüfusu 6. 128. 973 kişi olup, bu nüfusun % 64’ü kentlerde % 36’sı kırsal alanlarda yaşamaktadır.
1990-1997 döneminde nüfus artış hızı Bölge’de % 2. 5, ülke genelinde ise % 1. 5 olarak gerçekleşmiştir.
Ülke ve Bölge düzeyinde kentsel ve kırsal alanlardaki nüfus artış hızlarına bakıldığında, Bölge’de kentsel nüfus artış hızının % 4. 6 olduğu görülmektedir. Bu değer, ülke genelinde kentsel nüfus artış hızı % 2. 9’un oldukça üzerindedir. Kırsal alandaki nüfus artış hızında ise hem Bölge hem de ülke genelinde azalma sözkonusudur. Ancak, nisbi bir azalmayı gösteren bu değer Bölge için % -0. 5, ülke için % -0. 7’dir. Bu oranlara Türkiye’de kırsal alanlarda meydana gelen nüfus azalış hızının Bölge’ye göre daha yüksek olduğunu işaret etmektedir.
1990 yılı itibariyle Bölge toplam nüfusu içinde % 56’lık paya sahip olan kent nüfusu 1997 yılında % 64’e çıkarken, kırsal alan nüfusu % 44’ten % 36’ya düşmektedir.
GAP Bölgesi’nde kentsel nüfustaki bu yüksek artış hızı sadece mevcut ve yetersiz düzeydeki kentsel altyapı hizmetlerinin daha da yetersiz hale gelmesini değil, aynı zamanda gerekli önlemler alınmadığı takdirde giderek artan oranlarda istihdam sorununu da beraberinde getirecektir.
GAP’TA TEMEL BÜYÜKLÜKLER
Proje tamamlandığında, beraberce yılda toplam 50 milyar metreküpten fazla su akıtan Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki tesislerle, Türkiye toplam su potansiyelinin %28’i kontrol altına alınacak, Çukurova’nın 4. 5 katı olan 1. 7 milyon hektarın üzerinde arazinin sulanması ve 7460 megavatın üzerinde kurulu güç kapasitesiyle yılda 27 milyar kilovat saatlik hidroelektrik enerjisi üretilmesi sağlanacaktır. Planlanan toplam sulama alanı, Türkiye’de ekonomik olarak sulanabilir toplam alanın %20’sine ve toplam yıllık elektrik üretimi, Türkiye’de ekonomik olarak gerçekleştirilebilir elektrik enerjisi potansiyelinin %22’sine eşdeğerdir. GAP enerji programının tamamıyla uygulanması sonucunda üretilecek enerji 1988 yılında Türkiye’de elde edilen toplam hidroelektrik enerjisine eşit olacaktır.
Karakaya ve Atatürk barajları, ülkemiz enterkonnekte sistemine giren enerjinin önemli bir bölümünü sağlamaktadır. 1997 yılı Temmuz sonu itibariyle bu iki barajdan elde edilen elektrik enerjisi arzı, 166 milyar kilovat saate ulaşmıştır. Üretim değeri olarak yaklaşık 7. 8 milyar dolara eşittir ve Türkiye’nin toplam hidrolik enerji üretiminin de yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Ülkemiz, toplam enerji üretiminde (termik-hidrolik) GAP’ın payı ise %20’dir. Sözkonusu barajlardan sağlanan toplam enerjinin, 28 milyon ton fueloil veya 23 milyon metreküp doğalgaza eşdeğer olduğu göz önüne alınırsa; ülke ekonomisine katkısının önemi daha iyi anlaşılacaktır.
Türkiye’nin bölgesel kalkınmaya yönelik en büyük yatırımı olan GAP’ın sulama projeleri tamamlandığında ise, Türkiye’de şimdiye kadar devlet eliyle gerçekleştirilen sulama alanına eşit bir alan daha sulu tarıma açılmış olacaktır. Böylece GAP’ın meydana getireceği yüksek tarım ve sanayi potansiyeli, Bölge’de ekonomik hasılayı 4. 5 misli artıracak, nüfusu 9-10 milyona ulaşacak Bölge halkının yaklaşık 3. 5 milyonuna iş imkanı yaratacaktır. Ayrıca sulanan alanlardaki artışlara bağlı olarak buğday üretiminde %90, arpa üretiminde %43, pamuk üretiminde %600, domates üretiminde %700, mercimek üretiminde %250, sebze üretiminde %167 oranında artış olacağı tahmin edilmektedir. Halihazırda, tüm GAP Bölgesi’nde DSİ Genel Müdürlüğü’nce inşa edilen sulama şebekeleri vasıtasıyla 154. 080 hektar alan sulanmakta ve Türkiye kütlü pamuk üretiminin yaklaşık % 38’i (DSİ, KHGM ve halk sulamaları) buradan sağlanmaktadır.
GAP Master Planı’nın baz alındığı 1985 yılı itibariyle, kişi başına Gayrisafi Bölgesel Hasıla (GSBH), Türkiye’nin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYİH) % 47’si kadardır. GAP Master Planı projeksiyonlarında GAP GSBH’nin yılda % 7. 7 oranında artması, sektörler itibariyle bu artışın aşağıdaki oranlarda gerçekleşmesi öngörülmektedir. (1987 yılı sabit üretici fiyatlarıyla)
- Gayrisafi Bölgesel Hasılanın yılda % 7. 7
- Tarım sektörünün yılda % 4. 9
- Sanayi sektörünün yılda % 10. 0
- İnşaat sektörünün yılda % 6. 6
- Hizmetler sektörünün ise yılda % 9. 0
Bölge ekonomik yapısındaki değişimle, tarım payı itibariyle % 40’dan % 23’e gerilerken, sanayi % 15’den % 24’e, hizmetler % 44’den % 53’e yükselecektir. Kişi başına gayrisafi bölgesel hasıla ise, 1997 yılı fiyatlarıyla yaklaşık iki kat artarak 235 milyon TL’sına ulaşacaktır.
GAP Master Planında 2005 yılına kadar olan sürede Bölge Nüfusunun % 3. 9, istihdamın da % 4. 0 oranında büyüyeceği tahmin edilmiştir.
GAP GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ’NİN SOSYO-EKONOMİK YAPISINI NASIL DEĞİŞTİRECEK?
MASTER PLANA GÖRE GAP’TA EKONOMİK YAPI DEĞİŞİMİ
GAP Master Planı
2005 hedef yılı itibariyle, ulaşılacak temel ekonomik büyüklük olarak Gayri Safi Bölgesel Hasıla (GSBH)’yı
- Tarım
- Sanayi
- Hizmetler
Sektörleri kompozisyonu itibariyle belirlemiş ve başlangıç yılı 1985 yılına göre ekonomik yapıdaki değişimi aşağıda yüzdeler olarak göstermiştir.
SEKTÖRLER | 1985 Yılı | 2005 Yılı |
Tarım | 40 % | 23 % |
Sanayi | 16 % | 24 % |
Hizmetler | 44 % | 53 % |
Gayri Safi Bölgesel Hasıla (GSBH) | 100 % | 100 % |
GSBH Gelişme Endeksi | 100 | 445 |
GSBH gelişme endeksinin dönem boyunca yaklaşık 4. 5 kat artması öngörülmüştür. Bu süre içinde tarımın, bölgesel ekonomi içindeki payının yüzde 40’tan yüzde 23’e inmesi, ağırlıklı bir şekilde tarımsal sanayinin yüzde 16’dan yüzde 24’e çıkması ve hizmetler kesimi payının da yüzde 44’ten yüzde 53’e çıkması öngörülmüştür. GAP ekonomisine bu göstergelerle bakıldığında hedef yıl itibariyle verimli istihdam ve nüfus artışına rağmen fert başına düşen reel gelir artışı ile birlikte ekonomi kendi kendine büyüme sürecine ulaşmış olmaktadır.
GAP’IN FİNANSAL DURUMU
Toplam yatırım ihtiyacı 7 katrilyon 224 trilyon 452 milyar TL (32 milyar ABD Doları eşdeğeri) olan Güneydoğu Anadolu Projesi için, 1998 yılı sonuna kadar 3 katrilyon 094 milyar TL (13. 7 milyar ABD Doları eşdeğeri) harcama yapılmış ve nakdi gerçekleşme % 42. 8 düzeyine ulaşmış bulunmaktadır.
GAP kapsamındaki muhtelif projeler (barajlar, hidroelektrik santralleri, içme suyu projeleri, sağlık projesi, tarımsal yayım ve araştırma uygulamaları projesi vb. ) için sağlanan ve aşağıda dökümü verilen 2. 1 milyar ABD Doları’na tekabül eden dış kredi de yapılan harcamalar içinde yer almaktadır. Bu kapsam içinde yer alan ve anahtar teslimi esasına göre gerçekleştirilmekte olan Karkamış Barajı ve HES’in 192 milyar ABD Doları tutarındaki yatırım maliyetinin tamamı Avusturya Konsorsiyumu tarafından finanse edilmektedir. Ayrıca, Yap-İşlet-Devret (BOT) modeli ile gerçekleştirilmekte olan Birecik Barajı için 1. 5 milyar ABD Doları eşdeğeri dış finansman katkısı sağlanmış bulunmaktadır.
Dış finansman kaynakları ve sağlanan kredi miktarı aşağıda gösterilmektedir.
Milyon $ | |
ABD Exim Bank | 111 |
İsviçre Ticari | 467 |
İsviçre-Alman Ticari | 782 |
Avrupa Yatırım Bankası | 104 |
Dünya Bankası | 120 |
A. K. S. K. F. (*) | 183 |
İtalyan Hükümet Kredisi | 85 |
Fransa Hükümet Kredisi | 33 |
Almanya Hükümet Kredisi | 15 |
Avusturya Hükümet Kredisi | 200 |
TOPLAM | 2. 100 |
(*) Avrupa Konseyi Sosyal Kalkınma Fonu |
1998 Yılı Yatırım Programı’nda Güneydoğu Anadolu Projesi’ne, ekonomik sektörlerde (tarım, madencilik, enerji, ulaştırma, turizm) yaklaşık 125 triyon TL ve sosyal sektörlerde de (konut, eğitim, sağlık, belediye altyapıları ve diğer kamu hizmetleri) yaklaşık 44 trilyon TL olmak üzere toplam 169 trilyon TL’lik yatırım ödeneği tahsis edilmiştir.
TABLO 1: GAP Proje Maliyeti ve Sektörel Nakdi Gerçekleşme (1998 Yılı Fiyatlarıyla, Milyar TL)
SEKTÖRLER | TOPLAM MALİYET (İHTİYAÇ) | 1998 YILI SONUNA KADAR HARCAMA (KÜM. YATIRIM) | NAKDİ GERÇEKLEŞME (%) |
Tarım | 2. 186. 582 | 260. 512 | 11. 9 |
Enerji | 2. 323. 059 | 1. 720. 774 | 74. 1 |
Madencilik | 167. 690 | 163. 556 | 97. 5 |
İmalat | 322. 824 | 130. 467 | 40. 4 |
Ulaştırma+ Haberleşme | 1. 599. 313 | 476. 525 | 29. 8 |
Turizm | 12. 141 | 2. 952 | 24. 3 |
Konut | 69. 883 | 23. 932 | 34. 2 |
Eğitim | 143. 979 | 89. 072 | 61. 9 |
Sağlık | 47. 661 | 45. 935 | 96. 4 |
Diğer Kamu Hizmetleri | 351. 320 | 180. 370 | 51. 3 |
TOPLAM | 7. 224. 452 | 3. 094. 095 | 42. 8 |
NOT: 1998 yılı sabit fiyatları, Devlet Planlama Teşkilatı’nın açıkladığı 1997 yılı deflatörü kullanılarak bulunmuştur.
TABLO 2: GAP’a Yapılan Yatırım Tahsislerinin 1998 Yılı Sabit Fiyatları ile Karşılaştırmalı Gelişimi
(1998 Yılı Fiyatlarıyla, Milyar TL)
NOT: Mahalli İdare yatırımları dahil değildir.
KAYNAK: GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 1998 Yılı Program Çalışmaları
GAP’a ayrılan kamu yatırım tahsisleri, yukarıda görüldüğü gibi 1990 yılından 1995 yılına kadar bir düşüş trendi göstermiş; ancak son yıllarda başlayan artış ile 1998’de % 32. 6 düzeyine yükselmiştir.
GAP’IN FİNANSMAN KAYNAKLARI
- İç Kaynaklar: 5. 490 (% 76) trilyon TL
- Dış Kaynaklar: 1. 734 (% 24) trilyon TL
Toplam Yatırım İhtiyacı: 7. 224 (% 100) trilyon TL
GAP’ın toplam finansman ihtiyacının 1 katrilyon 734 trilyon TL (7. 7 milyar ABD Doları eşdeğeri) tutarındaki tahmini dış para gereksinimi çeşitli krediler şeklinde dış kaynaklardan, geri kalanı ise genel bütçe ve bütçe dışı tahsislerle iç kaynaklardan karşılanmaktadır.
GAP’IN SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
1995 ÇEVRE KOMİSYONU GAP VE ÇEVRE OTURUMU’ndan
OTURUM BAŞKANI- Şimdi de Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Servet Bey’i kürsüye davet ediyorum, buyrun.
DR. SERVET ERBAŞI (Sağlık Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü)- Güneydoğu Anadolu Projesi ve suyla bulaşan hastalıklar, paraziter hastalıklar konusunda konuşmak istiyorum.
Suyla bulaşan hastalıklar, paraziter hastalıkların yeryüzündeki dağılışında çeşitli faktörler bilindiği gibi rol oynamaktadır. Bu faktörlerin başlıcaları ısı, nem oranı, rakım, flora, rezervuar, arakonak veya vektör olan canlıların dağılışı, toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri ve toplumun sosyo-ekonomik durumu, yaşama ve bazı alışkanlıkları ve kültür düzeyleri sayılabilir.
Güneydoğu Anadolu Projesi’nin hedeflerinden birisi de, bilindiği gibi sulu tarıma geçiştir. Mevcut ovalarda sulu tarıma geçiş sonucu olarak, bölgedeki nüfus yoğunluğunun artışıyla birlikte floranın değişimi, çeşitlenmesi ve artışının yanında parazitlerin rezervuar, arakonak, vektör olan canlı türlerinde, rutubetteki yükselme nedeniyle artış, sivrisinek, yumuşakçalar, karasinek, tatarcık ve başkaları paraziter hastalıkların yaygınlaşmasına neden olacaktır.
Bölgenin dahil olduğu iklim kuşağı nazari dikkate alındığında sıtma, kalazar, şark çıbanı, kancalı kurt (Ancylostomiasis-Necatoriasis) ve solucanlar; Schistosomiasis ve tek hücreli hayvansal paraziter hastalıklarda (schistosomiasis, Grandiasis, Amibiasis) artış beklenecektir.
Projenin gerçekleştirilmesinden sonra ortaya çıkabilecek enfeksiyon ve enfeksiyonlara karşı bölge halkını koruyabilmek için düşünülen önlemler kısa olarak şu şekilde sıralanabilir:
Birincisi, bölgeye merkezî konumda olabilecek bir ilimizde, örneğin Şanlıurfa’ya veya başka bir yere 50 ile 100 yatak kapasitesinde araştırma laboratuvarı da içeren, “Tropikal Hastalıklar Hastanesi ve Enstitüsü” kurmayı düşünmekteyiz.
İkincisi, bölgede mevcut ve kurulacak olan tıp fakülteleri bünyelerinde “Paraziter Hastalıklar Bilim Dalı” kurulabilir veya mevcutları geliştirilebilir.
Üçüncüsü, halkın sağlık konularında duyarlılığını artırabilmek ve bilinçlendirebilmek yönünde, başta GAP Televizyonu olmak üzere bölgesel özel iletişim araçlarına büyük görevler düşecek kanısındayız.
Dördüncüsü, bölgenin nüfus yoğunluğunun hızla ve büyük oranda artacağı göz önünde tutularak il ve ilçe merkezleri ve diğer yerleşim birimlerinde kanalizasyon altyapılarının yeniden ele alınarak sektörler arası koordinasyonla şimdiden planlanması gerekir.
Buna ilâve olarak, kullanılmış ve kirlenmiş suların enfeksiyon kaynağı olmasını engellemek yönünden, konu ile ilgili kamu kuruluşlarının gerektiğinde arıtma üniteleri planlaması yapmaları gerekecektir.
Son olarak, bölgede mevcut sağlık altyapısının güçlendirilmesi yönünden Güneydoğu ve mücavir Doğu illeri, toplam 16 il –bu son zamanda daha da arttı kanısındayım- sağlık projesi çalışmaları Bakanlığımızca başlatılmıştır.
Bu arada ülkemizdeki mevcut tıp öğretimi ve eğitimi nedeniyle genelde paraziter hastalıklarla uğraşan mikrobiyolog ve bulaşıcı hastalıklar uzmanları, eğitim hastanelerinde ve tıp fakültelerinde yetiştirilmektedir.
Ayrıca, mevcut tıp eğitimimiz gereği iç hastalıkları uzmanları ve çocuk hastalıkları uzmanları da gerek tanı ve gerek tedavi aşamasında konu ile direkt klinisyen olarak ilgilidir.
Sözlerimi bitirirken şunu arz etmek isterim Sayın Hocama ve sizlere. Bölgenin ihmal edilmeyecek bir sağlık altyapısı mevcuttur. Önemli olan, bu altyapıdan azami derecede istifade etme yollarına gidilebilmesidir ve gereken takviyelerin yapılmasıdır.
İkincisi, çok fazla telaşlanmaya da lüzum yok; bizim bilgilerimize göre, GAP’la ilgili Devlet Bakanlığı’nın bize verdiği bilgilere göre 1993’ten itibaren ovalara su verilmesi başlayacaktır. Ama, yüzde olarak nazari dikkate alınırsa, zannediyorum sizler daha iyi bileceksiniz, yüzde 2-3’lük bir sulama şeklinde başlayacak ve her şey normal gittiği takdirde 2006 yılında ideal seviyesine gelecektir. Bugünden sektörler arası gerekli plan ve projeler gerçekleştirilirse, öyle çok fazla da sağlık yönünden telaşlanacak bir durum yoktur ve bunu sizlere madde madde kısa olarak arz etmeye çalıştığım projeler çok çabuk da gerçekleşebilir ve herhangi bir sürpriz sağlık problemiyle çok yakın bir gelecekte karşılaşılmaz kanısındayım. Beni dinlediğiniz ve bana bu fırsatı verdiğiniz için hepinize teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
KAYNAKÇA
- İnternet (1998-2000)
- GAP’ın Sahipleri – Mehmet Turgut (1995)
- G 945 GAP ve Çevre – ÇED Raporu (1993)
- Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı – Özel İhtisas Komisyonu Raporu (1998)
- DPT-KÖY Raporu (1995)