Friglerin Kökeni neresi? Frigler nerede yaşamış? Frigya neresi?

Friglerin başkenti neresidir? Friglerin insanlığı katkıları nelerdir? Friglerin ana tanrıçası kimdir?
Friglerin özellikleri nelerdir? Midas’ın kulakları mitolojisi nedir? Midas mitolojisi. Eşek kulaklı Midasın hikayesi nedir? Friglerin dini inançları nedir?

Friglerin Kökeni Nereye Dayanır?

Friglerin tarihi ve Friglerin kökeni hala tartışılır. Herodot ve Strabon’a göre Truva Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya Trakya’dan gelmişlerdir. –yani M.Ö. 1200- Homeros’un İlyada’sına göre Frigler, Anadolu’da Truvalılar gibi surları olan şehirlerde kendi krallarıyla birlikte yaşadılar.

Dalgalar halinde gelen bu halk, Marmara denizi kıyılarına ve Frigya adını alacak olan  bölgeye yerleştiler. ( Pazarlı, Gordion, Alacahöyük, Boğazköy, Kültepe) Daha sonra Doğu’ya doğru hemen hemen tüm Hitit şehirlerine yayıldılar. Gordion Başkent olarak , Pessinus (Balhisar) ve Yazılıkaya’da (Afyon’a yakın) dinsel merkezler olarak kullanılmıştır.

Asur kaynaklarında adı geçen ve Friglerin bir kolu olduğu sanılan Muşkiler, ancak M.Ö. 730 civarında Kral Midas döneminde adını duyurabildi. Kültür ve geleneklerini uzun süre koruyabilen bu halk, M.S. 4. y.y.’da dahi Frigya (Frig) dilini konuşuyordu.

Krallık dönemi uzun sürmedi. (M.Ö. 750-696/676) Anadolu’ya Kafkasya’dan giren Kimmerler, Batı’ya ilerlediler, Gordion’u yakıp yıktılar. Kral Midas intihar etti. (M.Ö. 696 yada 676) Midas’ın ölümünden sonra Frigler siyasal bir güç olmaktan çıktılar.

Friglerin Dili, Frigçe Nerye Dayanır?

Bir Hind-Avrupa dili olan Frigçe, Arkaik Grekçe’ye benzer harflerle yazılır. Zaten hem Grekçe hemde Frigçe, alfabelerini Fenikelilerden almışlardır. Frig dilinde bazı kelimeler anlaşılmış olmakla beraber henüz tam olarak çözülememiştir.

Frigya Ticareti

Frigler’in yerleştiği ve kontrol altında tuttuğu alanlar düşünülürse (Batı’da Ege’deki limanlar ve Doğu’da Mezopotamya) tüm ticaret yollarını üzerindeki hakimiyetleri görülür. Grekler, Urartular ve Asurlar(yeni).

Metalurji’de tunç ve kurşun üretiminde çok ünlüdürler. Kereste için zengin ceviz, ardıç, şimşir ve sedir ormanlarına sahiptiler. Ayrıca Angora keçilerinin yünlerinden çok kaliteli kumaş ve kilimler üretiyorlardı.Hayvancılık önemliydi ve bağcilik (şarap için) da çok gelişmişti.

Friglerde Mimarlık

Hitit, Urartu, Asur ve Grek etkisi vardır. Megaron tipi odalar sık sık bulunur (iç içe girintili odalar) , kaya anıtları ve tümülüsüler. Frigler frizleri yaratığı sanılır. Çeşitli renklerde insan, hayvan ve geometrik motiflerle, pişmiş topraktan levhalar yapıların duvarlarını süslüyordu. (Pazarlı’da görülür) Mozaik taban süslemeleri (Gordion’da görülür) ve iki katlı bina sanılır (Gordion). Kireç taşı ve sediri kullandılar.

Friglerde Sanat

Fibula – Çengelli İğne

Ahşap işçiliğinin gelişiminde çivi kullanmaksızın, geçme olarak birbirlerine tutturulmuş çeşitli eşyalar ve panolar geometrik bezemeli oymalarla süslenmiştir.

Renkli geometrik motifli yada stilize aslan, geyik figürleriyle süslü seramikler. Aslan başı şeklinde yüksek kulplu kaplar (Riton)

Metal işlerinde meşhur üç ayaklı kazanlar, yonca ağızlı güğümler, hamam tası şeklinde fialler ,(içki içmek için) fibulalar (giysileri birbirine tutturmak için bir çeşit çengelli iğne).

Yünlü kumaşlar ve kilimler çok meşhur. Zaten Latincede “Phrygios” nakışçı demektir. Yine frig dilindeki “tapates”-kilim demektir- pekçok  Avrupa diline “tapis, tappeto,tapestry” olarak geçti.

Antik çağ yazarları pek çok müzik aletinin de bu ulus tarafından icat edildiğini söylerler. (flüt, simbal, syrinks, üçgen)

Figlerde Gömme – Frig Mezarları Tümülüsüler

M.Ö. 7.yy’a kadar Frigler ölülerini gömüyorlardı daha sonraki yıllarda ise yakmaya başladılar. Ölüler önce ahşap mezar odalarına konuyor daha sonra üzerlerinde topraktan yapay bir tepe yaratılıyordu. (tümülüs) Gordion’da yaklaşık 90 tümülüs vardır.

Frigya (Friglerin) Dini İnaçları

Oldukça zor bir konu, çünkü Frig dini hakkındaki tüm bilgilerimizi Roma dönemi kaynaklarından elde ediyoruz. Her ne kadar Frig tapınakları ve heykelleri varsa da , bunların yazıt ve kitabeleri yok. Bu yüzden oldukça spekülatif bir konu. “Kübileya” iki kere (düble) demektir. Ana tanrıça bereket veren olarak bilinir. Tapınaklar kaya anıtları şeklindedir ve genellikle şehir dışında ormanlarda bulunur. Kubileya’nın her iki yanında aslanlar yada leoparlar bulunur.Bazen elinde-bir nar-bereket simgesi var, ya da kuşlar var.Bazen eliyle memeleri tuttuyor. Bu tanrıçanın doğayı evcilleştirmesini simgeler. Yunan ve Roma kaynaklarında Kubaba-Kibele, kaderin ve ölümün simgesidir, doğumu ve ölümü kontrol eder. Romalı mitolojiye göre Kibele biseksüel bir canavardı ve sevgilisi Attis bereket sağlamak için kendini cinsel organı kesmişti.(Ovidio’nın Metamorfisi) Romalılar zamanında her ilkbaharda (15-27 Mart) Kibele adına bir festival düzenlenirdi ve bu festival esnansında “kanlı Gün” olarak adlandırılan günde rahip adayları Attis örneğini izleyerek kendilerini iğdiş ederlerdi. Pessinus’ta Kybele simgesi olan Karataş “siyah bir meteor taşı” M.Ö. 204 Roma’ya götürülmüş ve Palatino Tepesinde yerleştirilerek Kibele adına büyük bir tapınak inşa edilmiştir. Romalı ismi “Magna Mater”dir. Bu tapınak Romada Palatino Tepesindeki  tapınaklar arasında yabancı bir Tanrı’ya adanmış olan ilk ve tek örnektir.

Frigya (Friglerin) Mitolojisi

Frig Kral Midas’in Efsanesi

Tanrılardan zenginlik dileyen Frig Kral Midas efsanesine göre, dokunduğu her şeyi altına çevirme gücüne sahip olmuştu. Fakat bir süre sonra hiç bir şey yiyip içemez hale gelmişti, çünkü dokunduğu tüm yiyecek ve içecekler de altına dönüşüyordu. Tanrılardan üzerindeki bu büyüden kurtulmak için yardım istediğinde Tanrı Dionysos ona Sangarius Irmağın’da ( bugünkü Sakarya Irmağı) yıkanmasını söyledi, ve bu ırmakta yıkanan Midas tekrar eski haline geri döndü. . 

Midas’ın eşek kulakları

Bir gün Midas bir müzik yarışması düzenler. Yarışmacılar Apollo ve satir Marsyas idi. Şampiyonluk tacını Marysas’a veren Midas, Apollon tarafından Midas’ın kulakları eşek kulağına çevirilerek cezalandırıldı. Marysas ise  bir tanrıyla yarışma cüretini göstermesini, Apollon tarafından canlı canlı derisi yüzülerek ödedi. Marysas’ın cezası, insanoğlunun kendisini tanrılarla eş koşmamasını gösteren bir ders olmuştur.  

Friglerin Şapkası ve Midas’ın Berberi

Eşek kulaklarını bir süre uzun bir şapkanın altında gizleyen Midas sonrası Frig şapkası olarak anılan şapka dır., saçları uzayınca berberine traş olmak için şapkasını çıkarmak zorunda kalır ve berber Midas’ın eşşek kulaklarını görür. Her ne kadar berber Midas tarafından bu sırrı kimseye söylememesi için tehdit edilse de birgün dayanamaz ve toprağa kazdığı  bir deliğe bu sırrı fısıldar, fakat bu fısıltı rüzgarlar tarafından taşınır ve herkes bu sırrı öğrenir. Ders!

Gordion düğümü efsanesi

Gordion düğümü efsaneye göre Gordion’da at arabasındaki düğümü kim çözebilirse dünyayı hakim olur.  333’de Büyük İskender Doğu’ya Makedonya’dan giderken, Gordionu uğraştı. Gordion düğümü çözülmeden, sabırsızlıktan kesti.  İskender Makedonya’dan Hindistan’a (Mısır dahil) kadar hakim oldu amma 33 yaşında öldü, bazenlere göre düğümü kestiği için öldü. 

Frig Egemenliğinin Sonu Erişi

Kimmerler, Frig krallığını yıktılar. 600’lerde Lidyalıların , 546’da Perslerin, 333’de Büyük İskender’in, Seluokoslar’ın, Attalosların egemenliğine girdiler. Kapadokyalılar’dan sonra Galatlar karşısında gerilediler. (M.Ö. 275) Sonunda Roma egemenliğini tanıdılar Hristiyanlık sadece Kibele’yi yok etti.

1789 Fransız devrimi sırasında Frig stili kumaş şapka özgürlüğün simgesi idi.

Gordion Örenyeri

Gordion Frigler

Gordion bir şehir ismi olmakla beraber aynı zamanda Midas’ın babasının ismi olduğu söylentilere rastlamaktayız.  Gordion’da yapılan kazılar ilk olarak 2 Avusturyalı kardeş (Gustav ve Alfred Kört) tarafından 1900’de başlamıştır. Sonra 1950-1974 yılları arasında University of Pennsylvania Dr. Rodney Young kazıları devam etmişti ve 1951’de Midas’ın Tümülüsü odasına girdi. Dr. Kenneth Sams 1988’de kazılara tekrar başladı ve devam ediyor.

Gordion iki ırmak arasında bulunur (Sakarya ve Porsuk nehirlerin birleştiği noktasında.  Şehirinin kapladığı alan 350 metre çarpı 500 metre. Ayrıca bu şehirin dışında 90 tümülüs cıvarında bulunmuştur.  M.Ö. 1500 yıllarında belli insan topluluklarının yaşadıkların biliniyor.  Hitit çağlarından kalıntılardan bu bilgileri kanıtlamaktıdır.  Friglerde M.Ö. 900’ler buraya yerleşmişlerdir.  +/- 750 yıllında Frig başkent olduğunu sanılır.  Surlar ve diğer yapılar Frigler aitti M.Ö750-500 yıllarında yaşamışlardı.  Kireç taş taç kapı yüksekliği 9 metre, 9 m de genişlikte olup ve 23 metre uzunluktaki üstü açık koridor.  Koridordan şehre ulaşılıyordu.  Koridorun üstü açık ve uzun olması düşmanlar için bir savunma amacı güdülüyordu.  Bu savunma yöntemi Truva’da ve Tiryns’de(Yunanistan) görebiliriz.  Taç kapının girişte sağ tarafında erzak deposu bulunmaktadır, solda ise kazılar halen devam etmektedir.  Girişte karşımıza sıralanmış 3 genişçe megaron odalardan birisinin iki katlı olduğu sayılıyor. Büyük ihtimalle burası tapınak olarak kullanılmıştır.  Bu odaların sol tarafında da 8 megaron oda serisi görünmektedir; herhalde saraya aitlerdi.

Büyük Tümülüs

Büyük tümülüsün yüksekliğini 53 metre şu anda ve kapladığı alan +/- 300 metre kare. (Anadolu’da en büyük tümülüsü 69 Lidyalı olan ve Bin Tepe’de bulunur.) Ardıç kütüklerden geçme tekniğile yapılan mezar odası, kıl tabakası ve yumurt büyüklüğünde kireç taşı kaplanmıştır, bu katmanlar hava geçi engellemiş ve mezar odası ve içindekiler hiç bozulmadan günümüze kadar gelmiştir ancak  1951’de Dr. Young’ın açtığı delik delikten geçen hava tunç eşyaların üzerindeki patinayı yok etmiştir. Harika arkeoloji ve restorasyon teknikleri kullanılmıştır ve tüm eşyalar Ankaradaki Anadolu medeniyetleri müzesinde görebilirsiniz.  

Mezar odası  6×7 metre boyutların ve yüksekliği 2 metre. İçinde 1.60 m. uzunluğunda 60 yaşlarındaki bir erkek iskeleti bulunmuştur, onun üstünde 21 tane keten ve yünlü battaniye. Sedir ağacından bir yatak , 30 parça mobilya ve 3 tunç kazan ayrıca Midas öncesi Asur, Urartu dönemlerine ait pek çok ufak parça ölü hediyeleri arasındadır ve çoğu kullanılmıştır.  Gümüş veya altın yoktu.  Çağdaşdaki bir Dromos girişinden girebilirsiniz şu anda. 

Tümülüsün karşısında küçük amma kaliteli bir müze bulunmaktıdır. Bahçede hem şehrin büyük megaron daki taban mozaikleri bulunur, hem de bir Galatalı mezarı da var.